29 Mart 2009 Pazar

YÖREMİZ Ve TÖREMİZ


Sülale İsimleri

Sülale isimlerini hazırlarken insanımıza değer verdiğimiz ve asıllarını unutmalarını istemediğimiz için her sülaleyi yazmaya çalıştık. Aslında Kasabamızda bu kadar sülale söz konusu değildir. Köyün beş ana sülale tarafından kurulduğu söylenegelir. Bu sülaleler:

1-İmamlı

2-Çavuşlu (Kazıkçakanlı)

3-Topçular

4-Kiyalar

5-Yahyalılar’dır.

Sonradan diğer sülalelerin köye göçü ve bazı sülalelere değişik isim verilmesi sonucunda aşağıdaki taplo oluşmuştur. Burada yazılması unutulan aileler varsa sonradan eklenecektir.

SÜLALE İSİMLERİ HARF SIRASINA GÖRE YAZILMIŞTIR

Ahmatlılar,Alifililer,Araplar,Aşıklar,Bişikler,Ciğiller,Çataltaşlılar,

Çavuşlu,Dedişler,Delioğlanlar,Doldurmalar,Duralılar,Eşmiler,

Ezeller,Fesliler,Gocallar,Gökçeler,Gökdedeliler,Gökgocalar,

Gökhüseyinler,Guradalar,Guzullar,Günsüzler,Hacıemmiler,

Hamızacıklar, İmamlı,İsmiyiller,Kazıkçakanlılar,Kel Hasanlar,

Kerimler, İzbitliler, Karaahmatlar, Karakiyalar, Karallar,

Kaymakçılar, Kocamuhammedler, Koruklar,Körhacıemmiler,

Könterliler, Köroğlanlar, Köylüoğulları, Kürtler, Lavgarlı,

Lülecikler, Maliler, Mekkeliler, Memililer, Mıhrıbılar,

Mızgırlar, Moruklar, Muraliyler, Omarcalar, Osmanoğulları,

Salıhlı, Sınıklar, Şardanlar, Şelekler, Şıhlar, Şıkıdımlar,

Tıraşlılar, Topucumlar, Traklılar, Veliler, Yahyalılar


KASABAMIZDAN BÖLGE VE YER İSİMLERİ
Bölge ve yer isimleri adı altında kasabamız çevresinde yer alan bağ,bahçe tarla vb. yerler söz konusudur. Bu çalışmayı yaparken şunu fark ettim. Bazı yerleşim yerlerine göre geniş bir coğrafyada yer almaktayız. Bölgesini bilip fakat adını bilemediğimiz bir çok yer oldu. Yardımlarınızla bu eksikliklerde giderilecektir. Hepimiz çocukluğumuzun geçtiği sığır,davar güttüğümüz pür eylediğimiz yerleri hatırlayarak bir nostalji yaşayacağız. Bazılarımız çift sürecek bazılarımız ekin biçecek bazılarımız düven sürecek. Çünkü bu coğrafyada tarımda yapıldı ve yapılıyor hayvancılıkta. Ama elde ettiği ürünle karnını zor da doyursa açta açıkta da kalsa insanımız köylümüz ONURLU dur vede ÇALIŞKAN dır. Aç kalsada şükrederek çalışmaya devam eder. Çalmayı çırpmayı dilenmeyi bırakın istemeyi kendine yediremez. Bu coğrafyada çalışmaya ve mücadeleye devam diyen köyüne köylüsüne hizmet edenlere kucak dolusu sevgi ve saygılar...

Ahmatçayırı, Akçamuğar,Alaçiftliği, Alembeği, Arapgozu, Asar,

Asmaarası, Aşağı köy, Aşağıbağ, Atalanı, Ayımuğarı,

Ayolduğunalan, Belister, Beşağaç, Boklumuğar, Burçaktepesi,

Büyükalan, Büyükyer, Cavırini, Çalıçektiği, Çamırlık, Çataloluk,

Çataltaş, Çevlik, Çıbıklımuğar, Çorak, Çürükgedevet, Dedeardıç,

Dedeyanı, Dedeyeri, Değirmenyanı, Deliktaş, Demirçioluğu,

Derinkoyak, Dolama, Dutbeleni, Enevli, Erikliketir, Eşenderesi,

Eşşekadımuğarı, Geleğen, Gökağaç, Gökgöbet, Gökyamaç, Gökyer,

Gözlektaş, Hacalardı, Haceliyeri, Halloğlu Çayırı, Hesiyeri,

Horozyakası, Hüsenyakası, İmanyüzü, İnardı, İngoz, İşamınburnu,

İşamsekisi, Kadıyeri, Kaleboğazı, Kapıağzı, Karamıklı, Karışık,

Karlık, Kayaaltı, Kayabaşı, Kaynarça, Kazanmuğarı, Kestel, Ketir,

Kır, Kızakbeleni, Kızılharman, Kızılyeri, Kokarot, Koru, Köhnek,

Köhnekderesi, Kökceviz, Köristan, Körmuğar, Kurbağlı, Kurukavak,

Kütlüyaka, Leğen, ,Mehmetleryeri, Menekşebucağı, Menikderesi,

Mente, Meydan, Mezarlıkgediği, Mezarlıkyaka,Mıhlıca, Muzlabeleni,

Öküzgöbedi ,Ördeköldüğü,Pazarderesi, Pazaryeri, Piynarlıgüney,

Saydaş,Sekiyurtmuğarı, Seyrekdağıldığı, Sorgunluöz, Sotuoluğu,

Süllerbağı, Sümbüllüalan, Sütlüklü, Tanışman, Teknelik, Topaktaş,

Topraklık, Üçtaş, Yağlımuğar, Yalakyaka, Yalman, Yarıktaş, Yayla,

Yellicebelen, Yüğrük,

LAKAPLAR

Dinimizce insanlara lakap takılması ve lakbı ile çağrılması hoş görülmemesine rağmen yöremiz insanlarının neredeyse tamamının bir lakabı vardır. Ama ana maç bu insanı rencide etmek değil diğerlerinden ayırtetmektir. Kendine takılan bu lakaplara bile hoşgörü ile yaklaşabilen insanlarımıza kocaman bir alkış. İşte kasabamız insanına takılan bazı lakaplar yine insanlarımızın izni ve hoşgörüsü ile...

Akçalı, Akorun Hakkı, Alagabış, Albay Abbış, Alper, Altılı,

Angaralı,Antepli, Arap Hüseyini ,Aşık goca, Aşşacık, Banker,

Barana, Baş Çavuş,Başdereli, Bayı, Bobili Yusuf, Bombacı,

Boz Emine, Boz Hüseyin,Bülübülü Ebişi, Büzük, Canavar, Cımbılı,

Cırık, Ciğil Onbaşı, Cinoğlu Döndüsü, Cüce Gadir, Cücebeş,

Çarıkçı, Çataltaşlı Alisi, Çataltaşlı Kadir, Çelebi, Çomuk Onbaşı,

Çüldür, Çürük, Dediş, Deli Bahri, Deli İmam, Deli Nebi,

Deligelinin Gızı, Delik Gulak, Demirci, Diridavşan, Dişi Gız,

Doldurma, Durali, Eken, Ekteş, Elektrikçi Yaşar, Erzurum Çavuşu,

Eşşek Çavuş, Ezelinoğlu, Fatılı, Fedai, Fesli Goca, Formel,

Gabasalıhın Ali, Galbır Gulak, Gara, Gara Boba, Gara Mehmet,

Gara Şey, Gaymakçı İsmiyili, Gedikli, Gelin Aşşa, Gır İmam Gırasan,

Gırmabacak, Gıygıdı Hamıza, Giliğin Gökmen, Gilik Mustafa, Goca

İrbeğem, Goca kafa Gocairi, Gocalak, Gocuş, Göbek Atan Garı,

Gök Ahmat, Gök Kadir, Gök Sultan, Gökçe, Gurada Kızı, Gurada

Mehmedi,Guru, Hüseyini, Güdül, Gümüş, Hacıemminin Hüseyin,

Hamızacık,Hıranın Kadir, Hırısmiyil, Hizarcı, Horoz, Hürü,

Irasıh, Isuzu Kemal, İbiş, Jandarma, Kahveci Ebişi, Kahveci Veli,

Kalaba, Kalbırkulak, Kara Emine, Katil İbo, Katip, Kaymakam,

Kel Ali, Kel Hasan, Kıdır, Kırmızı, Kitapçı Ramazan, Koreli,

Koruk Hüseyini, Könter Osmanı, Kör Bahri, Kör Zeyde, Körbekçi,

Köroğlu Hasanı, Köroğlu kızı,Köylüoğlu Mustafası, Küçük Moruk,

Küflü, Küllü Abdullah, Külükçü, Künne, Kürt Hasanı, Kürt Kızı,

Lavgar, Mahmut Osmanı, Mekkeli, Memili, Mençekli, Mıcır Onbaşı,

Mızgır, Molla, Muhacır Fadimesi Murali Hüseyini, Mustafacak,

Mustantık, Müdür, Nebicik, Nizam Osmanı, Odacı, Omarca, Özal,

Paşa, Pele, Pilot, Polis, Postacı Ahmet, Profesör, Ret-Kit,

Sallanbaş, Saplık, Sarı Abdullah, Sarı Goca, Sarı Nebi, Sarının

Ahmet, Sıfırcı, Sıhhiye Hasan, Sınık goca, Sucu Yaşar, Süslü Kızı,

Şardan Bekiri, Şef, Şekerim, Şeri Bela, Şeytan, Şişik Fadimesi,

Tabırası Muhammet, Takan Çavuş, Tat Kız, Tat Nuri, Teğmen,

Tellalcı Hüseyini, Tıkgıdık, Tıraş Alisi, Tırı, Tolmalı, Tombulu,

Topal Çocuk, Topal İrbeğem, Torba Hasan, Torun, Tosunağa, TRT,

Tuluk, Uğullulu, Uzun Ali, Ülübücü, Yanbastı, Yangıncı, Yastıbaş,

Yaylalı Durmuşu, Yeter Emine, Yitik, Yörük Gızı, Yüzbaşı, Zeynep Hüseyini,

ŞİİR ZAMANI

Bu şiirlerin tamamı 1983-1986 yılları arasıda yazılmış olup ismi geçenlerin bir çoğu Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Allah hepsine rahmet etsin.Hepsinin mekanı cennet olsun.

Bu şiirler hayal ürünü olup espri maksatlı olarak köye ve köylüye olan özlemi yansıtmak amacı ile yazılmıştır. Orta Toroslar da yaşayan sıkıntılarını çeken yaz kış sürekli çalışan ama karnını bile zor doyurduğu halde hiç bir zaman asi olmayan insanlarımız bizim için büyük birer değerdir. Ama ne yazık ki bu insanların birer değer olduğu onlar yaşarken anlaşılamamıştır. Yaşayanların değerini anlamamız dileği ile...

NOT:İSMİ TIRNAK İÇİNE ALINAN KÖYLÜLERİMİZ ÖLDÜKLERİ İÇİN BU ŞEKİLDE YAZILMIŞLARDIR. ALLAH GANİ GANİ RAHMET ETSİN...

KÖYE MEKTUP YAZARAK HABER SORMA

NE HABER?

Dost diye bilirdim hiç aramadı
Mektup diyerek iki satır karalamadı
Okuyacağım diye başına sarığı sardı
Alo mudur Mintaks mıdır ne haber?

Biliyorsun göktaş kanser yapıyor
Köylü göktaşı tohumluğun içine katıyor
Ajente her şeyi hatalı tartıyor
Tat Mehmetin nişanından ne haber?

Diri tavşan kurbağlı da dansçı olmuş mu
"Eşek çavuş" yukarı camiye imam olmuş mu
"Küflü Emmi" akşam haberleri duymuş mu
Küflü Emminin "Kıdırla" evlenmesinden ne haber?

Nebicik yeni beste yapmış mı
Dandişe yakışıklı dünürcü çıkmış mı
Antepli tabakaya tütün katmış mı
Gardaşları Kamilden ne haber?

Kar yağıp yine yollar kapanıyor mu
Gocaemminin dişler sallanıyor mu
Alinin sümüğü gene ballanıyor mu
"Zambak" Beyden "Havva" Abınadan ne haber?

Abdullah Antalyaya yine gitmiş mi
Aşık İbrahim başka birini sevmiş mi
Bu yıl keçiler pürü beğenip yemiş mi
Ormancıdan pürcülerden ne haber?

"İbiş" yeni model pontil yapmış mı
Yaptığı pontili yurt dışına satmış mı
Mustafa işe gitmeyip yan gelip yatmış mı
"Teğmen Durmuş" Emmiden ne haber?

Yaşı kırk oldu sahte "Kaymakamdan"
Zaten şansı yok onun kızdan karıdan
Zarar etmiş bu yıl herhal darıdan
Fetten "küçük Aliden" ne haber?

"Kalaba" jandarmayla barış yapmış mı
Büzük diskoteği yakıp yıkmış mı
Gökmen Emmi pürü ahıra katmış mı
"Alifiliden" "Doldurmudan" ne haber?

Mentenin koyağından At alanından
Piynarlıgüney kaleboğazı ve Mıhlıcadan
Günder Muhtarımız Bay Pardı dan
"Cerandan,Gödemenden" ne haber

SİZE SELAM GETİRMİŞEM

Menekşe bucağı göbetlerinden
Günderinden Mulumudan Fedinden
"Zambak Beyin" Pasaklı Alisinden
Size selam Size selam getirmişem

"Pardı" "Gödemen" "Ceranın" diyarından
Üçtaş Enevlinin Muğarlarından
Akmuğar Geleğen Sütlüklü Gırından
Banker Galburgulağın mıngırlarından
Size selam Size selam getirmişem

Çataltaş saray sinemasından
Çataloluk çadır tiyatrosundandan
İnardı köşk gazinosundan
Beli iki Büklüm olmuş "Cırıktan"
Size selam Size selam getirmişem

Kızılbelen zehir stadyumundan
Gökgöbet aşağıbent yüzme havuzundan
Yağlı güreşçi başpehlivan "Mızgırdan"
Ayakkabıcılar kralı Bay Çarıkcıdan
Size selam Size selam getirmişem

Mehmetler yeri Büyükalan Civarlarından
Nebiciğin teli olamayan kemanından
"Köroğlu Hasanın" Ramazan davulundan
Baron Eminin aşkı kontes Havvadan
Size selam Size selam getirmişem

Rockl roll kralı dansçı Büzükten
Tirikocular Kralı modacı "İbişten"
Şeri belamız Bayan Yeter Emineden
Kulakları hiç duymayan "Küflü Emmiden"
Size selam Size selam getirmişem

Kalaba kardeşi Bayan Şişik Fadimeden
Mezarlık Sporun golcüsü "Gökçeden"
Voleybolucumuz Ünlü Boz Hüseyinden
Basketbolumuzun sayı kralı Gocairiden
Size selam Size selam getirmişem

Yapımcı Hukukçu ve rejisörden
Sınır davacısı hızlı boksörden
Bütün yeteneklerden billur gibi sesten
"Kalaba Hüseyin" den ve Bay Şişikten
Size selam Size selam getirmişem

Tanınmış vaiz ve müezzin "Eşek Çavuştan"
Çuval Garerini buldu diyen Bay "Yastıbaştan"
Elektrik Yüksek mühendisi sör Yanbastıdan
Çeşmeler Müteahhidi Lord "Sallanbaştan"
Size selam Size selam getirmişem

Gediklinin Şakirinden,Faruğundan,
Şen boyacımız Albay Abbıştan,
Büyük Muskacı vaiz "Deli İmamdan",
Taçsız Kraliçemiz "Naşar Ayrancıdan"
Size selam Size selam getirmişem

Yaz bitti güz bitti kış geldi çattı
Erkekler postalı kahveye attı,
Yollar çamur oldu paçalar battı,
Köylü koyunun keçesin ahıra kattı
Kışımızdan yazımızdan Size selam getirmişem

Ayrılık zor geliyor insana sıladan
Suçlarımızı bağışlamaya Ulu Yaradan
Herkes nasibin ala güzel duadan
İyisinden, Kötüsünden, güzelinden çirkininden
Size selam Size selam getirmişem
Not: Naşar Ayrancıdan da selam getirmişem

KÖYDEN MEKTUBA CEVAP
D U Y D U N M U ?

Aziz kardeşim, sen Fariskeden gideli
Altı mevsim geldi geçti duydun mu?
Ben mi şaşırdım herkes mi deli
Köyü bırakıp gurbete geldim, duydun mu?

Ala kardır Göktepe nin yücesi
Hastalandı bayan "Çüldürün" "kocası"
Mençeğin iyi görünen hocası
Okey masasından kalkmaz olmuş duydun mu?

Sen gittikten sonra köylü yasa boğuldu
Gözler şişti eller,ayaklar ovuldu
Akan yaşlar silindi dualar okundu
"Küçük Lavgarın Akif" öldü duydun mu?

Hazan geldi geç güz oldu içkicilik başladı
Masada turşu ,keş, soğan cümbüş de vardı
İçinde "barana", "şıh" "Durmuş Beyde" vardı
Karar verip içki zararsız demişler duydun mu?

Gelinlik kızın hazır olur bohçası
Fatmacıktır gençlerin hacıanası
"Gökmenin" belisterdeki yoncası
Haşhaş diye şikayet edilmiş duydun mu?

"Zambak Bey" bu günlerde hüzünlü
Ali ile abisi Hasan Menikte dövüştü
Ali ile abisi ana avrat sövüştü
Birinin kafası öbürünün kolu kırık duydun mu?

"Eşşek Çavuş" yine ezan okuyor
Formel lisenin dışına sıva yapıyor
"Mekkeli" her şeyi pahalı satıyor
"Müdür" ondanda pahacı oldu duydun mu?

Bay "Kalaba", Jandarmayla dövüşür
Onu bırakır meravcı ile çekişir
Okuma yazması olmayan kalaba
Anayasa Profesörü oldu duydun mu?


KARIŞIK

Ketirden çıktım yola yolum Garışık
Nebicik öldü Antepli dünya ile barışık
"Sarı Yaylam" Çalparam öksüz kaldı
Dandişin kafa bulanık, Kamilin aklı karışık

Akçamuğardan suyu kerttim Koruya doğru
Lavgar yalanı bilmez aslında Gosgocadoğru
İnek menteden köye, buzağıya böğürü
Lavgarla Gara öleli her şeye yalan karışık

Çoraktan çıktım yola Gökyere susacak
Tat Memet nasıl konuşup, nasıl susacak
Biladeri Hasan tüp kokusundan kusacak
Acentenin aylığı aynı ama, maaşı karışık

Yayladan çıktım yola; maksat inardı
Köylü arasında ne iyi muhabbet vardı
Politika girdi guruplar her yeri sardı
Kahveler ayrılmış ortalık karışık

Üçtaştan indim ; bağa vardım
Çıbığın asmanın agına daldım
Tefeği topladım gevleyi yoldum
Üzümler Küflü müflü tefek karışık

Diş köprüden düştüm yola önüm dolama
Ayağında gara lastik davardan gelir Galaba
Anasından garip doğmuş ağa olamaz maraba
Dolamanın yolu bozulmuş yollar karışık

Aşağıköyden çıktım yola; yön Kaleboğazı
Analar didinir amaç doyurmaktır boğazı
Tolmalı bağırır torununa çıktığı kadar avazı
Tolmalı öldü Canavar Mevlüdün kafa karışık

Değirmen yanında cevize lazım Sırık
Herkesin işine koşardı Garibim Cırık
Çavuş Hüseyini ne güzel yapardı gaşık
Cırık öldü öleli yukarı mahalle karışık

Tanışmandan Yalmandan eyledim Gırma
Rahmetlik Yaşar Ayrancının saçları Sırma
Gelde Yaşar için Osmanın kafasını Yarma
Angaralı öldü öleli Ayrancı Mahallesi Karışık

Katil İbo çalışmaz yan gelir yatır
Ona lazım ya kırk katır ya kırk satır
Andırı Fatma dinlemez gönül hatır
Evde para yok,huzur yok; ev halkı karışık

Bu Gün Ne Yiyelim

Çorba:Tefeklaş Çorbası,Anayemek:Şalgalı Pilav,Tatlı:Cızlama

Çorba:Karamık çorbası, Anayemek:Batırma,Tatlı:Sütlü kabak

Çorba:Ayranlı çorba, Anayemek:,Gölle,Tatlı:Pekmez Şerbeti

Çorba:Sütlaçlık, Anayemek:Soğan Ölmesi,Tatlı:Köhtü

Çorba:Başeti, Anayemek:Patates tarhanası,Tatlı:Karlı Pekmez

Ekmek omacı ,şalga dolması,geyecek ekmeği,

Ekmekaşı ,pekmez helvası,sarma,

Kabak çiçeği dolması, darı yarması,Dolaz

Yöremiz Ve Kültürümüz

KELİME HAZİNEMİZİ GELİŞTİRELİM
Ağırlık:Başlık parası
Akıtma:
Alleğem:Herhalde
Apalamak:Emeklemek
Arık:Ark, su kanalı
Arılık:Bir iş karşılında verilen çok az para
Ayakyolluğu:Tuvalet WC
Aydın çemberi:Sarı renkli pamuk dokuma büyük baş örtüsü
Barana:Kurutularak asma dalları atılmak için dikilen büyük ağaç  
Bekitmek:Kapatmak
Belinlemek:Bölünmek
Bişek:Ayran Yaparken tuluktakiyoğurdu çırpan ucu pervane şeklinde bir metrelik sopa
Boğarsak:İneğin çiftleşme zamanı Küre olması
Borda:Ahıra açılan çift kanatlı büyük kapı
Bostan:Salatalık
Böğelek:Yaz sıcağında inek öküz gibi hayvanları sinek ısırması sonu kaçışması
Buçuk:Üç kiloluk ağzı açık su kabı
Bücü:Buzağı
Büllenmek:Örtünmek,toplanmak,birikmek
Bülüç:Piliç
Celengi:Çatının sacağı
Cepcebi:Üstüste cepler bulunan içine iğne kibrit vb konulan araç
Cızlama:İçine yağlı pekmez ceviz konulan krep
Cimcik:Çimdik
Congala:Karabasan
Cömbellek:Yerde takla atmak
Curbu:Pekmez üzümünün çiğnenip şırası alındıktan sonra kalan posası
Cüleke:Çoluk çocuk
Çagnala:çağla
Çalkama:Yoğurdun su ve tuzla çarpılması ile elde edilen ayran
Çalpara:Düğünlerde kullanılan zil
Çıkılık:Evden dargın olarak habersizce ayılmış
Çıllangıç:Agustosböceği
Çınga:Ateşten sıçrayan parça
Çıtırık:Elde dokunan kalın kumaş
Çıtlık:Menegiç
Çingili gözel:Yenen bir ot
Çömçe:Kepçe
Çulfalık:Kumaş,kilim veya çul dokumakta kullanılan donanım
Dam:Toprakla örtülü evin çatısı
Dapılık:
Darabulus:Dokuma yün kuşak
Darbalamak:Hacamat etmek,Çiğnemek
Dayak:Elma dayaşı eşşek dayağı biçinde kullanılır,dayanak
Değirmi:Yuvarlak
Deli guduk:Korkunç hayali canavar çocukları korkutmak için kullanılır.
Dımışgı:İnce, narin, zarif,
Dıngra:Dinle
Direzi:Çul dokuma tezgahındaki ip düzeneği
Dirilevik:Topaç
Dumağa:Su sonucunda geçici nezle
Düven:Altında taşlar bulunan harman aracı
Edirtmek:Yavuya anneyi emzirtmek
Eğirtmeç : Yün,kıl veya pamuğu ip haline getirmek için kullanılan araç..
Eğrilce:Yaz sıcağında eşek katır at gibi hayvanları sinek ısırması sonu kaçışması
Eksiranı:Spatula
Erikbisi:Erik ağacından elde edilen yapıştırıcı
Ferek: Kurutularak asma dalları atılmak için dikilen küçük ağaç  
Filize:Halkalı küçük çivi
Fistan:Uzun kadın elbisesi,entari
Gabış.Boynuzsuz keçi
Gamaz:Rüzgarda oluşan hortum
Gamıtmak:Suratını asıp bir kenarda durmak somurtmak
Gandak:Derin çukur
Ganrışmak:inat etmek -yaslanamak
Garıngolanı:Eşeğin altından geçen semeri tutturan kalın ip
Gavıt:Keçi boynuzunun un haline getirilmiş hali
Gaygana:
Gedevet  :Sulama kanalından bahçeye açılan küçük kanalın kısmı
Geğesilik:Çamaşır yıkanılan yer çamaşırhane
Gelemgen:
Geyecek: Dağelması
Gılla:Cevizin kabuğundan ayrılması
Gıllanmak:Etrafında dolanmak
Gırma: Çam veya katran ağacının kurumuş dallarından kesilen bir metre uzunluğunda odun
Gıvşalamak:
Gicişmek:Kaşınmak
Gilik:Meşe Palamutu
Godoş:Böbürlenen
Gora:Anahtar
Goyak:Düzlük
Göcen:Tavşan yavrusu
Göde:Şişman
Gömeç:
Götlek:İşi sevmeyen
Gözer:Büyük delikli elek
Gunnamak:Doğurmak
Gusgun:Semerin öne doğru kaymasını önleyen kalın ip
Gusurenelik:Banyo
Güdük:Kalın gözleme
Güpevi:Kiler
Güymek:Beklemek,sabtretmek
Hacana:Çöpçatan
Hacathane:Tuvalet WC
Halına dur:Uslu ol,yaramazlık yapma…
Hamut:Çift veya haman sürmek için eşeğin atın boynuna takılan araç
Hangırda : Hangi yerdenin birleştirilmiş halidir,nerede..
Hapaz:Avuç içi ile tokat
Haranı:Büyük tencere
Harar:İçine saman ve biçilmiş ekin konulan büyük çuval
Haşa:Naylondan yapılmış çok büyük çuval
Havar:Bostan bahçesi
Hengirde:Hemen yanında
Hobuç:Sırtına almak
Hökala:Ukala
Hüpbük:Kavak ağacından yapılan düdük
Ilkılık:Köyün davarlarının toplanıp sağım yapıldığı,açık havada yattığı yer.
Ingırazlı:Hastalıklı
İğ:tığ
İğnezennik:İğne konulan yer
İlenmek:Beddua etmek
İmirmek:Yenice uykuya dalmak,geçinmek
İrezdene:Rezene
İskeliç:Küçük kazma
İzve:Yatak konulan dolap
Karacoçça:Çörek otu
Kefki:Su kabağından yapılan maşrapa
Kekir:Kakül
Kelif:Küçük tek odalı dağ evi
Kepengi: Merdiven
Kırı:Küçük eşşek yavrusu
Kırklık:Koyun yününü keçinin kılını kesmeye yarayan büyük ağızlı makas
Kilteli:Tencere ile haranı arasındaki büyüklükte tencere
Kolan : Yün veya kıldan örülen enli ip
Köhün:Meşe dalından örülen büyük ve uzun sepet
Küküm:Toprak evlerde ağacın çürümemesi için toprakla ağaç (pardı) arasına konulan çam yaprağı
Küncü:Susam
Küre:Ocak-Şöminenin tencere konan bölümü
Kürsük:Büyük kapıları kapatmaya yarayan sürgü
Mehlez:Killi toprak
Mureylenmek:Özsüz ve yönsüz konuşmak
Musandıra:Ambar
Müheri: Baca
Münevsiz:Konuştuğunun ve yaptığının sonucunu getiremeyen
müselles:Ekşimsi pekmez
Naakıt:Ne zaman
Nep:Bilemiyorum
Niytarsınız: Ne yapıyorsunuz..
Numuruna:Ne karışıyorsun ,sana ne
Osmankele:Büyük kertenkele
Ödlüeksi:Eski eşyalardan yapılmış yatak
Öğrü:Devamı,benzeri,Gerisi
Övendere:Harman veya çift sürerken kullanılan ucu çivili değnek
Öymek:İçine işlemek
Özeme:Kıldan yapılan ip yumak
Pafıl:Cimri
Palan:
Pardı:Toprak evin üzerini kapatmakta kullanılan ağaçların üzerine konulan uzun ağaç parçası
Pataz:Bir avuç dolusu miktarı
Pelit:Meşe
Piynar:Küçük bolu yaprakları dikenli meşe
Pür:Kışın koyun ve keçilere yedirilen orman ağacının dalı
Satıraç:Damalı şekilde elde dokunan kumaş
Say:Düz taş
Say:Düz taş
Sayacak:Ocakta kullanılan üzerine tencere vb.konulan üç ayaklı demir 
Seğirtmek:Koşmak
Seğirtmek:Koşmak
Selleme:Dere boylarında yetişen yenilen ekşimsi ot
Semer: Eşeğin veya atın eyeri
Senit:Ekmek yapılan tabla
Sındı: Makas
Sırt:Harmanda ortadaki yığını sıkıştırmaya yarayan kısa sırık
Sıtmak:Ağlamak üzere olan,üzgün insan
Sıvargıç:Düzgün uzun odun parçası
Siftinmek:Oyalanmak,zaman geçirmek
Sikke:Yere çakılan demir çivi
Silbiç:Beşikteki çömlekten yapılan klozet
Sitil:Bir buçuk kiloluk ağzı açık su kabı
Sorguç:Çam ağacının reçinesi
Sükkem:Nezle
Sündüklenme:
Sürgü:İki tane hayvan tarafından çekilen ekilen yeri düzeltmeye yarayan araç
Sürükke:Ormandan kesilen dalların kar üstünde asılarak sürüklenmesi
Süsmek:Bir hayvanın toslaması
Şepit:Bazlama
Şıpkı :Söğüt veya kavağın en ince dalı
Şırahna:Pekmez kaynatılan yer
Şıvkalamak:
Tahra:Tek ağızlı ucu eğik satır
Tellik:Bere
Teyin:Sincap
Timin:20 kg tekenin yaklaşık 20 de biri
Toklu:Doğum yapma erginliğine yeni ulaşmış, doğum yapmamış dişi koyun
Tokucak:Çamaşır yıkamaya yarayan tokaç
Tütsü:Perşembeyi cumaya bağlayan akşam yakılan bal mumu
Ummatcadan:Çaktırmadan
Uylamak:Sirayet etmek,tutuşmak
Ülübü:Fasulye
Üyüssülenmek:Uyuşuklanmak,oyalanmak
Yaba:Harman savurma aracı
Yağlık:Havlu veya mendil
Yağrık:Meşe ve çınardan yapılmış odun kırılan kütük
Yannık:Küçük yayık
Yapkın:Yenmiş pür dalı
Yayağacı:Ayran yaparken tuluğun bağlandığı üç tane uzun sırık
Yazmış:Doğum yapma erginliğine yeni ulaşmış doğum yapamamış dişi keçi
Yuğmak:Yuvak ile damı sıkıştırmak
Yumak:Yıkamak
Yunmak:Yıkanmak
Yuvak :Loğ,Toptak damları sıkıştırmaya yarayan büyük silindirimdi araç
Zahire:Buğday
Zavrak:Çok küçük pencere
Zevle:Çift veya haman sürmek için öküzün ineğin boynuna takılan araç
Zıybınmak:Kayarak inmek

Resimlerle Göktepe

Resimler yola çıktı geliyor. :)

Günün Sözü

31 Nisan 2009 Ümüğünü sıkarım canımı sıkma !!! YOKKİ ÇÜNKÜ NİSAN 30 ÇEKER
30 Nisan 2009 Seni curbu çiğner gibi çiğnerim !!!
29 Nisan 2009 Beni kızdırma seni Arzı Garı'nın tuluk eylediği gibi eylerim !!
28 Nisan 2009 Eşeğe hamudu ağır gelir,emme öküze boynuzu ağır gelmez!
27 Nisan 2009 Çet pancar çetme pancar seni burda yiyen yok Başdere'ye git pancar!
26 Nisan 2009 Ne gamıdıp durun Günder eşşeği gibi
25 Nisan 2009 Hayırdır bi derdin mi var eşinip duruyon Lamos tavuğu gibi
24 Nisan 2009 Hasan tüüüp.....
23 Nisan 2009 Sağol Sami....
22 Nisan 2009 Öküz alası dışında olur insan alası içinde
21 Nisan 2009 Yabandan alma düveyi çeker gider güveyi.
20 Nisan 2009 Sırtı yiyen sıpa yanaşır mı sapa...
19 Nisan 2009 Töööoh gene gene tööööoh........
18 Nisan 2009 Tööoh Halına duran gözümü de bozdular....
17 Nisan 2009 Emanet eşeğin gusgunu yokuşta kopar
16 Nisan 2009 Erkek evleninceye kadar,kız ölünceye kadar evlatlık yapar!
15 Nisan 2009 Bizim herif aylığını yese geriye maaşı var...
14 Nisan 2009 Seveceksen oğlunu sev kız kendini sevdirir...
13 Nisan 2009 Ben seni yedim bulmaçta sen benim yakama mı aktın ?
12 Nisan 2009 Bana bi goca lazım oda bu gece lazım !!!
11 Nisan 2009 Tatın kuma varıp geldiği gibi ne varıp gelin...
10 Nisan 2009 Hacı Osman pekmez yer benim karnım ağrır..
09 Nisan 2009 Bogün hangırdaydın ?
08 Nisan 2009 Gedevedi kapattın mı?
07 Nisan 2009 Öküz öldü ortaklık ayrıldı !!!
06 Nisan 2009 Düğen öküzünün ağzı bağlanmaz !!!
05 Nisan 2009 Bıktım şu güzellikten gelen geçen bana bakıyor...
04 Nisan 2009 Koyunum yok keçim yok ne arar benim avrat kabalakta..
03 Nisan 2009 Çoştukta bok yedik..
02 Nisan 2009 Gençleri heç beğenmeyorum sıkılıyorum bunalıyorum daralıyorumdan başka bir şey bilmiyorlar
01 Nisan 2009 Parkta park başka şey bilmezmisin sen..

Günün Hikayesi

HOŞGÖRÜ
Bir adamcağız kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alir. Neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi birşey yapmış olmak için bunu Hacı Bektaş Veli'nin dergahına kurban olarak bağışlamak ister.
O zamanlar dergahlar aynı zamanda aşevi işlevi görüyordu. Durumu Hacı Bektai Veli'ye anlatır ve Hacı Bektaş Veli helal değildir diye bu kurbanı geri çevirir. Bunun üzerine adam mevlevi dergahına gider ve aynı durumu Mevlana'ya anlatır. Mevlana ise bu hediyeyi kabul eder. Adam aynı seyi Hacı bektaş Veli'ye de anlattığını ama onun bunu kabul etmemiş olduğunu söyler ve Mevlana'ya bunun sebebini sorar.
Mevlana şöyle der:
- Biz bir karga isek Hacı Bektaş Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz.
O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.
Adam üşenmez kalkar Hacı Bektaş dergahı'na gider ve Hacı Bektaş Veli'ye, Mevlana'nin kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı Bektaş Veli'ye sorar.
Hacı Bektaş da şöyle der:
- Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana'nın gönlü okyanus gibidir.
Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez.
Bu sebepten dolayi o senin hediyeni kabul etmiştir.

Günün Hikayesi

'Fırtına çıktığında uyuyabilirim'


Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı. Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu.Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vaz geçiyor, burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur diyorlardı.Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etti. Adamın haline bakıp 'çiftlik işlerinden anlar mısın?' diye sormadan edemediçiflik sahibi.
'Sayılır' dedi adam, 'fırtına çıktığında uyuyabilirim'.
Bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boşverip çaresiz adamı işe aldı.Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı. Ta ki o fırtınaya kadar:
Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Öyle ki, bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı, adamın odasına koştu: '
-Kalk, kalk!fırtına çıktı. Herşeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım.'
Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldandı:
'Boşverin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya.'
Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacaktı,ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerekiyordu.Dışarı çıktı, saman balyalarına koştu: Aaaa! Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmıştı. Ahıra koştu. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti. Tekrar evine yöneldi; evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı.Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü, yatağına yattı.Fırtına uğuldamaya devam ediyordu. Gülümsedi ve gözlerini kapatırken mırıldandı: 'Fırtına çıktığında uyuyabilirim'
Sıkıntılara zihnen (bilgi, plan), mânen (dua), maddeten (tedbir)hazırsanız, fırtına çıktığında uyuyabilirsiniz. Hayatınız boyunca.
Sevgiyle kalın.

(KIZGINLIKLA KARAR ALMAYIN, MUTLULUKTAN UÇTUĞUNUZDA SÖZ VERMEYİN. İKİSİ DE SARHOŞLUK ÂNIDIR, AKIL BAŞTA DEĞİLDİR)

Biraz Da Gülelim

HAFTA SONU
Yaşlıca bir adam ve yanında şahaser güzel bir kadınla bir mücevher dükanına girerler.
Yaşlı adam satıcıya güzel bir yüzük satın almak istediğini söyler.
Satıcı vitrinden güzel bir yüzük çıkarıp gösterir.
Satıcı bu yüzüğün 4000 $ ettiğini söyler.
Yaşlı adam ve genç kadın yüzüğe bakarlar ve yaşlı adam satıcıya;
-'Lütfen bana en iyi yüzüğünüzü gösterin' der
Satıcı içerden kasasından bol pırlantalı şahane bir yüzük getirir ve der ki;
-'Bu dükkanımdaki en iyi yüzüğüm.. ve fiyatı 50 000 $ dır' der.Genc kadın heyecanla parmağına takar.
Yaşlı adam cebinden çek defterini çıkarır ve 50 000 $ yazar, ve izah eder
-'Bugün; cumartesi ve öğleden sonra. Bankaların kapalı olduğunu biliyorum. Emin olmak istediğinden eminim.
Çeki sana bırakıyorum, Pazartesi sabahı bankama telefon edip çekin karşılığını aldıktan sonra, çekin üstünde yazılı olan telefonumdan beni ara, biz de gelip yüzüğü alırız.
Pazartesi sabahı mücevherci yaşlı adamı arar
-'Sen benimle alay mi ediyorsun? Hesabında hiç paran yokmus!!'
Yaşlı adam
-'Sen yüzüğü dükkanında sakla ve çeki yırtabilirsin.Sayende şahane bir hafta sonu geçirdim...!! :))))


KOCA TİPLERİ
Kadın akşam işten çıkar. Çocuğu yuvadan alır. Markete geçer ıspanak alır. Koştura koştura eve döner. Çocuğu soyar, elini yüzünü yıkar.
Kendi üstünü değiştirir. Mutfağa koşar. Bir yandan ıspanakları yıkar bir yandan çocuğun sorularına ve ihtiyaçlarına cevap verir.
Bir yandan sofrayı hazırlar… O DA NE YOĞURT ALMAYI UNUTMUŞTUR! Yoğurtsuz ıspanak olmaz Hemen kocasını arar.

Kocadan Kocaya değişen cevaplar:

1) Ben geç geleceğim. Toplantım var. Yoğurtsuz yiyin ( laçkalaşmış koca)

2) Ben geç geleceğim Çok üzgünüm, tühhhhhh şimdi ıspanak da yoğurtsuz olmaz ki. E, yoğurt getireyim kapıdan bırakayım hemen döneyim, toplantı bu, kaçırsam olmaz. Mazallah dağlara taşlara işten atılma sebebim olur, sonra yoğurt dökecek ıspanak bile bulamayız.
( aldatan koca ya da eve gelmemek için bahane arayan koca ,ama bi yandan da vicdanı sızlayan koca..)

3) Aradığınız numaraya şu anda ulaşılamıyor......... (İşte bu aldatan koca)

4) Mendebur kadın ıspanağı aldın da yoğurdu niye almadın! ("kazma" tipi koca )

5) Igggghhhh yine mi ıspanak. Otlaya otlaya sığır olduk ("kalas" tipi koca)

6) Tamam alırım (monotonlaşmış koca)

7) Tamam alırım başka bir şey lazım mı? ( Normal koca)

8) Tamam hayatım alırım başka bir isteğin var mı? (İdeal koca)

9) Aman canııım, ıspanakla mı uğraştın?
Yapmadıysan bırak ya dışardan söyleyelim ya da dışarıda yiyelim (Yok böyle koca)

FETLİNİN İNTİKAMI

Fetlinin biri ekinini kurutuyormuş "Allah'ım, ne olursun ekinim kurumadan yağmurunu yağdırma!

Allah'ım lütfen, birkaç gun yağdırma, ne olur" demiş. Ekini kurudu kuruyacak, aksam üzeri, son yarım saatte yağmur yağmış,tüm ekini çürümüş. Sabah olmuş, ahıra gitmiş. Bir de bakmış ki eşeği de ölmüş.
Bu olay Fetlinin içine oturmuş ama bir şey de yapamamış.
Zaman geçmiş, Ramazan ayı gelmiş. İlk gün niyetlenmiş Fetli. İftara yarim saat kala bir sigara çıkartıp yakmış. İlk nefesini söyle bir güzelce çekmiş ve gökyüzüne bakarak üflemiş.

"Nasıl, illet oluyorsun simdi değil mi?" demiş ve eklemiş:
"Ölen eşeği de kurbana saymazsam ben de adam değilim !!!

KÜÇÜK THOMAS

Bir gün küçük Thomas, öğretmeni Jane'e giderek dersten sonra kendisiyle görüşmek istediğini söyledi. Öğretmen kabul etti ve sordu:

-Sorun nedir Thomas ?

-Ben bu sınıfın düzeyine göre fazla zekiyim. Bir üst sınıfa geçmek istiyorum.

İstek konusunda bilgi verilen Müdür Thomas'a bunun için bir testten geçmeyi isteyip istemediğini sordu. Thomas tereddütsüz kabul etti ve test basladı.

-Söyle bakalım Thomas: 3 x 4

-On iki

-Peki 6 x 6

-Otuz altı Müdür bey

-Japonya'nın başkenti

-Tokyo

Ve test bir buçuk saat sürdü, Thomas hiç hata yapmadı. Test sonunda öğretmen de soru sormak istedi. Thomas ve Müdür bu isteği kabul ettiler.

Öğretmen sorulara basladı:

-İneklerde dört tane, ben de iki tane olan nedir ?

-Bacaklar öğretmenim.

-Doğru; senin pantalonunun içinde olup, benim pantalonumun içinde olmayan nedir ?

Müdür bu soruya çok şaşırır....

-Cepler öğretmenim.

-Kadınların tüylerinin en kıvırcık olduğu yer neresidir.

-Velet tereddütsüz yanıt verdi: Afrika'dır öğretmenim.

-Yumuşak olup, kadınların ellerinde sertleşen nedir ?

Müdür gözleri faltaşı gibi açılmış tam konuşacakken Thomas yanıtladı:

-Tırnak cilası.

-Peki.. bekâr bir kadına göre evli kadında daha geniş olan nedir ?

Müdür kulaklarına inanamıyordu...

-Yatak öğretmenim.

-Vücudumun en nemli yeri neresidir ?

-Dil öğretmenim.

Nefes nefese kalan Müdür testi bitirmeye karar verir ve "Değil bir üst sınıfa, ben bunu doğrudan Üniversiteye göndereceğim. Çünkü ben bu testi başaramazdım!" der.
KISSADAN HİSSE : İnsanların ahlâkları yaşlandıkça bozulur !...


NEREDEN ALMIŞ ?

Köyün kenar mahallelerinde ineği boğaya çekmek isteyen bir aile uğraşıp duruyor boğa her çıkısında inek sağa sola kaçar boğa sola atlar inek sağa kaçar boğa sağdan saldırır inek sola kaçar.
Derken oradan geçen yaşlı adamın biri sorar
-Oğlum bu ineği Malatya'dan mı aldın?
İnek sahibi hayratele sorar
-Nerden bildin amca ?
-Yavrum bende karıyı Malatya'dan aldım da oradan bilidim...

DIŞARIDAN BİTİRME SINAVI

Temizlikci bir kadin disardan ilkokul diplomasi almak icin sinava girer. Tabiat bilgisi sorulari ve cevaplari şöyle:

> Soru : Mide ne is yapar?
> Cevap : Sindirim yapar, yediklerimizi eritir...

> Soru : Akciger ne is yapar?
> Cevap : Solunum yapar. Bizi yasatir.

> Soru : Kalp ne is yapar?
> Cevap : Dolasim yapar.

> Soru : Beyin ne is yapar?
> Cevap : Mustafanın inşaatında amelecilik yapar...

DOĞRU KADIN:

Adamın biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya
Takılmış.Adam lambayı kumların içinden çıkarmış, ovalamış.
Lambadan cin çıkmış ve,
-'Sadece bir dilek hakkın var, iyi düşün, öyle dile' demiş.

Adam hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak:
-'Bütün dünyada zulmün, savaşın, açlığın bitmesini istiyorum.
Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun? Bu ülkelerin birbiriyle
savaşmayı bırakmasını, her yere barışın gelmesini diliyorum' deyivermiş.

Cin haritaya bakmış ve dehşetle;
Allah aşkına Adam!? Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar.
Tamam, işimde iyiyim ama o kadar da değil!
Bunu yapabileceğimi sanmıyorum. Başka bir dilekte bulun? diye bağırmış.

Adam birkaç dakika düşünmüş ve
'Hayatım boyunca doğru bir kadın bulamadım.
Bilirsin; hem ince düşünceli, hem dürüst, hem güzel,
hem eğlenceli biri, akıllı,anlayışlı ilgili ve ömür boyu sadık olacak
bir kadın diliyorum' demiş.

Cin derin bir iç çekmiş: -Uzat şu kahrolası haritayı!!!..

Biraz Da Gülelim

Erkekler Melektir:))

Birgün ormancının biri dalları nehrin üzerine sarkan ağacın dallarını keserken baltasını suya düsürür.
'Aman tanrım' diye bağırdığında bir peri belirir ve
'Ne diye bağırıyorsun?' der.
Ormancı baltasinı suya düşürdüğünü ve yaşamını sürdürebilmek için o baltaya ihtiyacı olduğunu söyler.
Peri suya dalar ve elinde bir altın balta ile tekrar belirir. 'Baltan bu muydu?' diye sorar. ormancı'hayır' diye cevaplar.
Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüş bir balta ile
tekrar belirir ve yine sorar.
'Baltan bu muydu? 'ormancı yine
'hayır' diye cevaplar.
peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde demir bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar.
'baltan bu muydu?' ormancı 'evet' der.
Ormancının dürüstlüğü perinin çok hoşuna gider ve baltaların üçünü de kendisine verir.
Ormancı mutlu bir şekilde evine döner.
Bir zaman sonra ormancı eşiyle birlikte nehir boyunca yürürken karısı suya düser.
Ormancı 'aman tanrım' diye bağırır. peri yine belirir ve sorar.
'ne diye bağırıyorsun?' ormancı 'karım suya düştü der.
Peri suya dalar ve jennifer lopez le birlikte geri döner.
'Senin karın bu mu?' diye sorar. ormancı 'evet' der.
Peri sinirlenmiştir. 'yalan söylüyorsun. gerçek bu değil' der.
Ormancı 'özür dilerim peri, ortada bir yanlış anlaşılma söz konusu. Eğer Jennifer Lopez için hayır deseydim bu sefer Catherine Zeta-Jones ile geri dönecektin, o na da hayır deseydim karımla dönecek ve her üçünü de bana verecektin. ben fakir bir adamım ve üç karımın sorumluluğunu taşıyabilecek durumda değilim.
Jennifer Lopez e evet dememin sebebi budur.
Bu hikayeden alınacak ders :
Ne zaman bir erkek yalan söylüyorsa bunun iyi ve saygın bir nedeni vardir ve bu başkalarının yararı içindir.
(Kendileri için bir şey istiyorlarsa ekmek çarpsın )


OTOBÜS ŞOFÖRÜ İBRAHİM

> İbrahim ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer. Hemen önünde bekleyen adam imamdır. Kapıda bir melek beklemektedir. Melek İmama sorar:
> - Hiç günahın var mı Hoca ?
> - Aziz melek ben İmamdım. Tüm hayatım boyunca hep tanrıma dua ettim.
karıma ve çocuklarıma sadık kaldım. İnsanlara ve hayvanlara hep yardım ettim.
> - Melek : Çok iyi bunları biliyorduk zaten al sana cennetin gümüş anahtarı der ve sonra İbrahim'e döner. Senin hiç günahın var mı İbrahim?
> - İbrahim : Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım.
Tanrıya dua etmedim açıkçası, inancım da zayıftı ve bir günahım vardı. Çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım.
> - Melek İbrahim'e döner ve bunu da biliyoruz. Çok iyi al sana cennetin altın anahtarı...
> İmam bu olaya sinirlenir. Ben hayatımı tanrıya adadım siz de gidip bu adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz haksızlık değil mi ?
> - Melek gülerek.. 'Oğlum sen vaaz verirken herkes uyuyordu, ama İbrahim otobüs kullanırken herkes dua ediyordu...

YANIK
Abdullah, iki kulağı yanık vaziyette hastahaneye getirilmiş. Doktor bu duruma şaşırıp sormuş:
-Nasıl oldu bu?
-Ütü yaparken telefon çaldı.
-Peki, diğer kulağın nasıl yandı?
-O da ambulans çağırırken yandı

D İ L E K
Temel, Dursun'a arabasının öyküsünü anlatıyordu :
-"Bir gün otostop yapıyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli güzel bir bayan durdu ve beni arabasına aldı. Bir süre gittikten sonra kadın arabayı kuytu bir köşeye çekti. Mini eteğini iyice yukarı çekip, dudaklarını ıslattı ve "Benden ne istersen alabilirsin" dedi, ben de arabasını aldım."
Dursun : -"iyi etmişsin Temel, zaten mini etek sana hiç yakışmazdı!."

KADİR GECESİ

Canım Ablacığım ;
Haluk'la birbirimizi görür görmez aşık olduk... Haluk hem yakışıklı bir cocuk hem de kırmızı BMW'si var. Beni ailesiyle tanıştırmak için evine götürdü. Fakat evde kimsecikler yoktu. Bana :
- Şimdi gelirler, beklerken birer bardak kola içelim dedi. Haluk kendi kolasını içer içmez uyumaya başladı. O kadar itip kaktım ama uyanmadı. Ablacığım; Sevdigim erkek acaba hasta falan mı? Evlenmem de bir mani var mı?
Rumuz:Bedriye
Güzin ablanın cevabı:
- Benim Sevgili Yavrum, Anan seni Kadir gecesi doğurmuş

ŞAKİRİN DUASI

İki arkadaş,Şakir ile Abdurrahman, beraberce bir iş seyahatine çıkmışlar. Abdurrahman, Şakir 'in her gece yatmadan önce 'Allahım, anamın düşündüğü düşman başına, karımın düşündüğü benim başıma' diye dua ettiğine dikkat etmiş ve sormuş :
"Arkadaş senin anan bu kadar kötü bir kadın mı? Senin karın bir melek mi? Halbuki normal olarak insanların anaları iyiliklerini ister!"
Şakir gülümseyerek cevap vermiş:
"Kardeşim şimdi anam oturup düşünüyordur. "Benim Şakir 'imin başına bir iş mi geldi? Bir kaza mı geçirdi?" diye.
Halbuki karım "Bu herif kim bilir şimdi hangi kadınla eğleniyordur? Neler beceriyordur?" diye düşünür.
Onun için anamın düşündüğü düşman başına, karımın düşündüğü benim başıma der dururum."

SİYASETÇİ
İki emekli parkta güvercinlere yem atıyorlardı.
Birincisi;
"Şu güvercinlere ne zaman yem atsam,siyasetçileri hatırlıyorum " dedi .
Diğer ihtiyar;
- neden...??? diye sorunca ekledi ;
- "Yerde dolaşırlarken elimizden yiyorlar, havalanınca kafamıza sıçıyorlar..."

UNUTMAYIN OLUR MU?

Uğurlu dan çıktım yola yüküm eriktir,
Çok iyi bir güp aldım amma dibi deliktir,
Herkese dürttüğüm bıçağın özü çeliktir,
Gökçe derler bana unutmayın olur mu?

Ne evliyayım nede bir veli,
Bazıları bilir beni hala Develi,
Antep fıstığını sevdim seveli,
Antepli derler bana unutmayın olur mu?

Telefon edemez resimci teller donmuş,
Beş ay otuz günde oğlan kızamık olmuş,
Kiralık konağım kütük ceviz Kızılbelene konmuş,
Hıranın Kadir derler bana unutmayın olur mu?

Körük oldum kızgın demir oldum örs üstünde
Tahra,balta,kazma,keser oldum evlerde
Rızkım için sağlığımdan oldum yaban ellerde
Demirci derler bana unutmayın olur mu?

Yalanın dolanın vergisini bana ödettiler,
Doğru sözüme yalan katıp söylettiler
Cuhelalar İdadi tahsilimle alay ettiler
Küçük Lavgar derler bana unutmayın olur mu?

Fakir halimle ağa oldum, kemeneci oldum,
Çevre köylerde yüzlerce düğün dernek kurdum,
Eşim öldü acılara gark oldum,sanki ben öldüm,
Nebicik derler bana unutmayın olur mu?

Alış veriş para pul, Menik benden sorulurdu ,
Veresiye vermesem herkesin hali ne olurdu,
Parası olmayan fakir fukara beni bulurdu,
Mekkeli derler bana unutmayın olur mu?

Köyün bütün kavağını bana taşıttılar
Ağır yükle ayağımı belimi sakatlattılar
Sonra unutup bir kenara attılar
Kocakafa derler bana unutmayın olur mu ?

Kimin derdi çoktur kim nerden bilir
Koyun keçi Geleğende Gabalakta sevilir
Bıktım şu güzellikten dedik böyle bilinir
Kalaba derler bana unutmayın olur mu?

Ekmek için aş için Ferhat oldum çıktım dağlara
Koruma başkanı oldum yol oldum ıssız kırlara
Topal ayakla su oldum, çeşme oldum Garışıklara
Günsüz Mehmedi derler bana unutmayın olur mu?

Dert bir değil hangi birisine yanayım
Gözüm gibi baktığım dalda asmayım
Yıkılan evimde tütmeyen bacayım
Gırmabacak derler bana unutmayın olur mu?

Torosların incisi sizi bekliyor...




Bu sitenin amacı sadece memleket sevgisidir.Yüreğinde memleket sevdası taşıyanların özlemlerini gidermede yardımcı olmaktır.Tabi bu arada dün aramızda olup ta bu gün ahirete intikal edenleri hatırlamak ve hatırlatmaktır.
Bu site sizindir, sizin olan bu siteye her türlü resim yazı doküman vermek isterseniz kaynak belirtilerek eklenecektir.
Sevgili dostlar geçmişimizi ve geçmişlerimizi unutmayalım ve unutturmayalım!...